"Bir anne çocukları için her şeyi yapar."
Bu cümleyle başladım çünkü dizinin özeti tam olarak budur.
Nedendir bilmiyorum Kadın dizisini izlemeyi hiç düşünmüyordum. Ta ki annem izleyip bana şiddetle izlememe mi önerinceye kadar. Sağolsun Fox
zaten 26177 kez tekrarını verdi. Ben de birinde denk geldim ve oturup izledim.
Dizi başından sonuna beni dizi öyle bir içine aldı ki jenerikten bölüm sonu yazısına kadar gözümü kırpmadım. Yaşlar yavaş yavaş gözlerimden süzüldü.
Bahar, konfeksiyonda çalışarak iki çocuğuna bakmaya çalışan sokakta yanımızdan belki de yüzlerce kez geçmiş kadınlardan biri.Onun, kocası öldükten sonra çocuklarına bakma serüvenini izlerken bir yandan da annesiyle olan hikayesine tanıklık ediyoruz.İlk bölümler de annesi ve kız kardeşinin olduğu bölümler merakla izliyordum ama şuan 5. bölümle çoğu şeyin nedenini seyirciye gösterdiler.
Benim için en önemli şey bir dizideki oyunculuklardır.Bazen senaryo iyi olsa da, sevdiğim biri oynasa da kilit karakterlerden biri kötü oynuyorsa o diziyi izleyemiyorum.Kötü oyunculuğa katlanamıyorum.Bazen de hikayesi aslında çok ilgimi çekmese bile oyuncular o kadar uyumlu ve o kadar mükemmel oynuyorlardır ki o diziyi izleyesim geliyor.Bu dizi de her oyuncu döktürüyor.Özge Özpirinçci, Caner Cindoruk, Bennu Yıldırımlar, Seray Kaya, çocuk oyuncular hepsi şahane!
Özge Özpirinçci sen ne
yapıyorsun? Kadın oynamıyor, yaşıyor arkadaş! Bazen konuşmuyor, öylece
duruyor. Ama o duruş bile bana hüzün veriyor, bu bile gözlerimin dolmasına
sebep oluyor. Tamam ben fazla sulugöz olabilirim ama ağlamam da Özge Özpirinçci ile Hande Altaylı sorumludur.
İnstagramdaki bir postunda "Yüreğimi koyarak yer aldığım bu güzel hikayeyi beğenmeniz dileğiyle.." demiş.İzlerken gerçekten yüreğini koyduğunu çok net, çok güzel bir şekilde görüyoruz.
Çocuk oyuncular eğer dizinin
önemli karakterleriyse ve iyi oynuyorlarsa o dizinin izlenilmesinde çok büyük
etkisi olduğunu düşünüyorum.Bkz:Anne. Aynısını Kadın'da da görüyoruz bence,
Nisan da Doruk da çok tatlı ve Dorukcuğum daha bu yaşta döktürüyor. Fragmanda da yer alan bir sahnede "Anne babam nerede?" dedikten sonra "Baba baba" diye etrafa bakması beni hüngür
hüngür ağlatmaya yetti.
Kaymakamlıkta çalışan Musa ve doktor eşi Jale ile aslında başrollerin hikayesinden ayrı, bambaşka bir hikaye izliyoruz.Ben onları da merakla izliyorum.
Her bölüm bir kaç kez geçmişe giderek Bahar ve Sarp sahneleri izleyerek onların aşkını da görüyoruz..Bu sahneler benim çok ilgimi çekmiyor.Bahar'ın çocuklarıyla olan hayatını izlemek benim için çok daha güzel.Çoğunlukla internetten izlediğim için bu sahneleri geçiyorum bile.
Dizi bize küçücük şeylerle bile nasıl güzel mutlu olunabileceğini gösteriyor.Bir annenin fedakarlıklarını, çocuklarına bakmak, onları mutlu etmek için neler yaptığını izliyoruz.
Dizinin 1. bölümünü nasıl hıçkırarak izlediysem diğer bölümlerde de aynı duyguyu bana çok güzel geçirdiler ve bundan sonra hep geçirecekler gibi.Yeni sezonun en iyi işlerinden biri.Hatta biri fazla bile bence.Yeni sezonun en iyi işi:KADIN! Ağlamak mı istiyorsunuz o zaman buyrun efenim...
Not:Dorukcuğum seni izlerken televizyon ekranından yanaklarını sıkmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder